Evde Bakım ve Yaşlılıkta İletişim
26 Mart 2019

14 yaşlılıkta iletişim.pdf


                                                                                       YAŞLILIKTA İLETİŞİM

Proje Koordinatörü Züleyha ÖĞÜR,

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Evde sağlık birimlerinden hizmet alan hastaların büyük çoğunluğu yaşlı bireylerden oluşmaktadır. Bu sebeple, yaşlılıkta iletişim konusu sizlerin yaşlıların bakımını yürütme sırasında iletişiminizi kolaylaştırmasına katkıda bulunmak amacıyla hazırlanmıştır.

Yaşlılık döneminde bir takım iletişim sorunlarının olması yaşlılıkta meydana gelen birtakım fiziksel(örneğin unutkanlık) ve duygusal değişimler nedeni ile doğaldır. Bu iletişim sorunları uygun iletişim yöntemleriyle aşılabilir.

1) İletişimin Tanımı:

İletişim kısaca kişiler arasında bilgi, duygu ve düşünce alışverişidir. Başka bir deyişle iletişim; duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her yolla başkalarına aktarılmasıdır. İki insan birbirinin farkına vardığı andan itibaren iletişim başlar. söylediği /söylemediği, yaptığı / yapmadığı her şeyin anlamı vardır.

İletişimin amacı, kısacaanlaşılmaktır”. Başka bir deyişle iletmek istediğimizi karşımızdaki kişiye amaçladığımız biçimde iletebilmek, isteneni elde etmek ve beklenen tepkiyi oluşturmaktır.

İletişimde 3A formülü önemlidir. Bunlar;

           A: AKTARMA

           A: ANLAMA

           A: ANLAŞMA

İlk 2 A’ nın gerçekleşmesi ile iletişim tamamlanır. Ancak başarılı bir iletişim için diğeri de şarttır.İletişim;Çok boyutlu, çok yönlü bir süreç olduğundan “zaman ve şans tanınmalı” ‘dır.

İletişim şekli de iletişimi olumlu veya olumsuz etkileyen unsurlardandır. İki türlü iletişim şekli vardır. Bunlar sözlü ve sözsüz iletişimdir. Konuştuğumuz dil, kullandığımız şive, söylediğimiz şarkılar sözlü iletişime birer örnektir. Yansıttığımız beden dili, yazılan kelimeler, çizilen resimler, şekiller, fotoğraflar, müzik sözsüz iletişime birer örnektir.Bakışımızla, yüz ifademizle, giyiniş tarzımızla, el kol hareketimizle, oturuşumuz ve kalkışımızla karşımızdakilere çevremizdekilere sürekli mesaj veririz. Bakışlar, gözlerin dili, ikili  ilişkilerin başlamasında çok önemlidir.

“En uzak mesafe ne Afrika’dır ne Çin,ne gezegenler, ne de yıldızlar geceleri ışıldayanen uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir”(Can YÜCEL).

2. Yaşlılarda İletişimi Olumsuz Etkileyen Faktörler:

Yaşlılarla iletişimi;

-Sosyal, kültürel, eğitimsel birikim

- Duygusal durum

- Dil

- Felç, bunama, Parkinson hastalığı gibi hastalıklar

- Fiziksel değişimler

- Yaşlının ilgi beklentisi ve çevresinden gördüğü ilgi düzeyi gibi durumlar etkileyebilir.

Bunun yanda yaşlılardaki fiziksel değişimler iletişim kurmalarını etkileyebilir. Duyularındaki herhangi bir değişim ya da bozulma iletişimi etkiler.

- Görme

-Duyma

-Koklama

- Dokunma

- Bilişsel durum

Yaşlılarla İletişimi Engelleyen Durumların Kontrolü:

-Endişelenmeyin/kaygılanmayın.

- Ölüm hakkında konuşmayın.

 -Olumlu anıları hatırlatın, hatırlayın.

-Olumsuz anıları hatırlamayın veya hatırlatmayın, düşünce üretmeyin, nötr olun, sevgiyle kabul edin, olumsuz geçmiş yaşanmışlıkları gönülden affedin. Şimdide kalın ve yaşayın..

- Yaşlılar genellikle çocukları tarafından bakılmaktadır. Ancak çocuklar arasında sık sık yer değiştirme yaşlı birey ile iletişim sorunları yaşanmasına neden olabilir. Mümkün olduğu kadar az aralıklarla yer değişikliği önerilmektedir.

3. Yaşlılarla Olumlu İletişim İçin Yapılması Gerekenler:

İletişimde “Kendiniz”;

İletişim önce BENİMLE başlar. Buyüzden kendinizi tanımak çok önemlidir.Güçlü ve gelişmeye açık yönlerinizi bilmek, duygularınızı tanımak, bu farkındalığı düşünce ve davranışlara rehber olacak şekilde kullanmak, kendini açık bir biçimde ifade edebilmek iletişimde etkili olmaktadır.

 İletişimde temel ilkelerden birisi kabul etmektir.Başkasını olduğu gibi kabul etmek, onu gerçekten sevmektir. Kabul edildiğini hissetmek, sevildiğini de hissetmektir. Ancak "kabul etme" kavramı, karşımızdakinin söylediği her şeyi onaylama, ileri sürdüğü fikirlere katılma veya tüm yorumlarını kabullenmeyle karıştırılmamalıdır.

 Her bireyin olaylara verdiği duygusal tepki farklıdır.Duygularımızı olaylar değil onlara verdiğimiz anlam belirler!!!

- Unutmayın! Yaşlı kişilerin duyuları, algıları ve beklentileri, yaşlının geçmiş, deneyimleri, önyargıları, bilgi düzeyi, anlama durumu ve yaşlanma süreci yaşlıların İletişimini etkiler.

- İletişim sırasında karşı tarafa vereceğiniz sözlü ve sözsüz mesajların farkında olun.

-Uygun dil ve ses tonu seçin, açık ve doğru mesaj verin, saygılı davranın, güven verin

- Kendinizin vereceği tepkilerin doğruluğunu onaylayın.

- Kendinizi cesaretlendirin.

-Hatalarınız varsa kabul edin.

- İletişime girmek için eyleme geçin.

Kötü bir iletişim sık görüldüğü kadar, aynı zamanda beklenmedik sonuçları da doğurur.İletişim kopuklukları özellikle bakımın devamlılığı ve hasta güvenliği açısından önemli bir sorundur. Bu sebeple iletişimin önemini kavramak ve bakım verdiğiniz bireyle doğru şekilde iletişim kurmak için eyleme geçiniz!!!!!!

Aktif Dinleme

- Dinleme; zamanın büyük bir çoğunluğunda gönüllü olarak sessiz kalmayı gerektirir ve insanlar gönderilen mesajın tümünü anlayabilmek için duyularını kullanır.

- İnsanlar sesin tonu ve konuşulan kelimelere göre kulaklarıyla, altında yatan mesaja ve beden diline göre düşünerek dinlerler.

-Aynı zamanda dinleyici kişi kendi kendini dinler, aldığı mesaja tepkilerini ve mesajla baş etme tarzını fark eder.

Pratik Yöntemler

- Herhangi bir kişiyle iletişim kurarken yüzünün dönük olduğu taraftan yaklaşın.

-Yaşlının hangi kulağı iyi duyuyorsa o tarafta konuşun.

- İşitme cihazı ya da gözlükleri kullanmaya teşvik edin.

- Aynı seviyede iletişime geçin.

-Göz teması sağlayın

- Ağzınızı kapatmayın.

- Gürültüyü azaltın.

- Rahat olun/Gevşeyin.

- Düşük ses tonuyla konuşun /Bağırmayın.Ses tonu başvuranı rahatlatmalı, huzur ve güven vermelidir.

-Beden diline dikkat edin

- Karşınızdakinin cevap vermesi için zaman verin.

-Yavaş bir şekilde konuşun.

- Basit kelimeler ve kısa cümleler kullanın.

-Sözsüz iletişim, diğer iletişim ve ifade yollarını birleştirin.

- Gerekiyorsa kağıda bir şeyler yazın.

- Sözlü ya da sözsüz iletişim kanallarına ilginizi verin.

- Konuşmaktan çok dinleyin.

- Saygılı ve anlayışlı bir şekilde iletişime geçin.

- Anladıklarınızı hatırlatmaya ve doğrulatmaya çalışın yani geri bildirimde bulunun,

- Başka bir işle ilgilenmeyin,

-Aceleci, sinirli, gergin davranışlar göstermeyin,

-Daima konuştuğunuz veya sizinle konuşan insana dönük durun.

4 .Yaşlılıkta Değişen Rol ve Sorumlulukların İletişim Üzerine Etkisi

Toplumumuzda insanlar yaşlandığı zaman sanki bazı rol ve sorumluluklarının üzerinden alınması gerekiyormuş gibi bir eğilim vardır. Örneğin yaşlı biri ev işlerine yardım

edecek güçte olsa bile ona hem saygı gereği hem de yapamayacağı düşüncesiyle ev işi yaptırılmaz. Hatta yaşlı olan evlerde “sen otur, biz yaparız”, “sen ununu eledin, eleğini astın, dinlen artık”, “örgü örme, gözlerin yorulur” gibi cümle ve deyimler sık sık kullanılır. Bu davranış yaşlının kendisini zamanla işe yaramadığı duygusu yaşamasına, güven kaybına ve hareket etmediği için zamanla fiziksel sağlık sorunları yaşamasına da neden olabilir.  Buna karşılık istenen ise; yaşlının yerine getirebileceği bütün rol ve sorumlulukları yerine getirmesidir. Bu yaşlının ruh ve beden sağlığı açısından çok önemlidir. Yaşlının yapabileceği işlerde desteklenmesi, mümkünse ilgi alanına girebilecek kurslara (resim, müzik vb) katılımın desteklenmesi sosyal, psikolojik ve fizyolojik pek çok konuda olumlu etkisi olacaktır.

5. Yaşlı Anne-Babaya Bakma:

Pek çok çift, yaşlı anne ve babaya bakmaktan ve onları desteklemekten kendini sorumlu hissetmektedir. Bu durum, yaşlı anne ve babayla olan etkileşimi arttırabileceği gibi yeni stresler oluşturabilir. Özellikle, yaşlı anne ve babanın istekleri ile çiftin kendi yetişkin çocuklarının evden ayrılma sorunları çakıştığında bu stres iyice çoğalır. Sıklıkla eşlerden biri diğerinin annesi ve babasıyla ilişki kurmada ikinci derecede sorumlu olduğunu hisseder. Bu durumlar çiftler arasındaki ilişkinin gerilmesine yol açabilir. Bu tür durumlarda karşımızdakini etkin dinleyerek ve “ben onun yerinde olsaydım, ne hissederdim” sorusunu sorup kendimizi karşımızdakinin yerine koyarak iletişim çatışmalarını önleyebiliriz.

6.Yaşlılarla Sağlıklı İlişkiler Kurma:

Yaşlı için günümüzde “aile” hala en önemli destek, dostluk ve güven kaynağı olarak görülmektedir. Yaşlılar için aile akrabalık ilişkilerinin yürütüldüğü bir ortam olmaktan çok, yaşlı bireyin bağımsızlığını sınırlamadan paylaşılan bir yaşam biçimi olarak kabul edilmektedir.

Günümüzde toplumsal değişmeler ve ortaya çıkan yeni kalıplardan, akrabalık bağlarının zayıfladığı anlaşılmakta, ancak kişilerde aile bağlarıyla ilgili sevgi ihtiyacının hiç değişmediği gözlenmektedir. İnsanın sevgi ve güven duyma ihtiyacı her zaman her yerde vardır.

Türkiye’nin nüfus ve geleneksel özelliklerinden kaynaklanan nedenlerden dolayı yaşlılık, henüz toplumsal sorun düzeyine çıkmamıştır. Ancak aileler yaşlı bakımı açısından toplumun değişen şartlarına, geleneksel değerlerimiz çerçevesinde uyum sağlama çabasındadırlar.

Yaşlının değişik endişeleri vardır. Şüphesiz en önemlisi başkasına muhtaç olma

korkusudur.

Toplumsal yaşamın getirdiği bazı güçlükler, ailenin, özellikle genç bireylerin yaşlılara beklenilen düzeyde bakmalarını olanaksız kılmaktadır.

Ailede ya da kurumda yaşayan yaşlılar çeşitli şekilde yalnızlık duygusu yaşamaktadır. Bu da onlarda terk edilmişlik, şüphecilik ve korkudan daha önemli boyutlara varan duygular yaşamalarına neden olmaktadır.

Yaşlılar, ailenin dışında toplumsal davranışlara da yönelmekte, diğer bireylerle duygusal iletişim ve dostluklar kurmakla, gönüllü toplumsal çalışmalara katılmakla sevgi, özveri, hoşgörüye dayalı davranışlar geliştirmektedir. Bu tür toplumsal davranışları kolaylıkla kabul eden ve uyum sağlayan yaşlılar, bir anlamda yaşamdan tatmin de olabilmektedir.

14 yaşlılıkta iletişim.pdf

Kaynaklar:

  1. Yr. Doç. Dr. İlkay KESER “Evde Sağlık Hizmetleri Eğitici Eğitimi-  İletişim ve Danışmanlık Sunusu” 11.08.2014
  2. .Billig N. Psikoloji Dizisi:8 "Üçüncü Bahar Yaşlılık ve Bilgelik. İstanbul: Evrim

    Yayıncılık; 2000.

  3. .Nazlı S. Aile Danışmanlığı. Ankara: Anı Yayıncılık; 2003.
  4.  Cingil. D, “Bağımlı yaşlısına bakım veren aile üyelerine sunuş yolu ile verilen eğitimin bakım verme yeterliliği ve yaşlı bakımı bilgi düzeyine etkisi” Doktora Tezi-2013 S:140-149
  5. *Füsun Sayek TTB Raporları / Kitapları - 2010 Hasta Güvenliği: Türkiye ve Dünya